Neden Evden ?
Belgesel fotoğraf projesi olan “Evden”in gündemime girmesi pandemi dönemine dayanıyor. Bir fotoğrafçı olarak ben de o dönem herkes gibi evden çalışmak durumundaydım. Çekilmiş olan fotoğrafların düzenlenmesi, arşivlerin tekrar elden geçmesi, çalışılmış konuların yeniden kategorize edilmesi gibi işlerle vakit geçiriyordum.
İlk zamanlarda geçici gibi görünen bu yeni çalışma biçimi, kapitalizm koşullarının da hızlıca uyumlu hale gelmesiyle birlikte kalıcı bir duruma dönüştü. Giderek yayılıp kalıcı hale gelen bu sosyolojik olgu bir belgesel fotoğrafçı olarak dikkatimi çekti ve bunun bir fotoğraf projesi olabileceğini düşünmeye başladım. İlk zamanlarda projeyi yakın çevremdeki kişilerle paylaşmış olsam da pek olumlu tepkiler aldığım söylenemez. Sanırım pek çok kişi bu yeni yaşam biçiminin kalıcı hale geldiğinin daha farkında bile değildi. Projenin sosyolojik temellerini, insanların yaşam tarzlarındaki değişiklikleri anlamak için bir süre araştırmalar yaptım ve evden çalışma olgusunun pandemi ile birlikte toplumun neredeyse her kesimine yayıldığını, kapitalizmin ve aynı zamanda kimi bireylerin de bu duruma göre pozisyon almaya çalıştığını fark ettim. Oysa evlerimiz kendimize ait yurdumuzdu bir yerde. Kendi tarzımıza göre düzenlediğimiz, çalışma hayatı dışında dinlendiğimiz, birlikteliklerimizi, paylaşımlarımızı yaşadığımız özel mekânlardı. Tüm bu yeni değişikliklerle birlikte birey-mekân ilişkisi de başka bir boyuta geçmiş oluyordu. Böylelikle “Evden” projesinin çerçevesi ve ekseni belirgin hale gelmeye başladı.
Projenin İlerleyişi
Öncelikle çalışma alanımı en yakın çevremden başlayarak belirlemeye başladım. Tanıdığım, bildiğim evden çalışan kim varsa projeden bahsedip onlardan gönüllü olmalarını talep ettim. Onların da çevresindekilere projeyi duyurması çalışma ağını genişletmiş oldu. Uzun süren telefon görüşmeleri zamanla kahve eşliğinde buluşmalara ve ev ziyaretlerine dönüştü. İlk zamanlarda misafiri olduğum kişiler tarafından proje garipsenmişti. Haksız da sayılmazlardı çünkü gün boyu onlarla birlikte evlerinde bulunacak, saatlerce onları hem çalışırken hem de ev hali içinde gözlemleyip fotoğraf çekimleri yapacaktım. Bu diyalog ve ikna süresi neredeyse 3-4 ay sürdü. Zamanla çekim listesi ile birlikte çalışma takvimi oluşmaya başladı ve ilk çekim Ocak 2023’te gerçekleşti. İnsanlar projeye her ne kadar gönüllü olarak dahil olmak isteseler de çekim sürecinde aksamalar oluyordu. Uygun gün ve saat ayarlamakta zorlanılıyordu. Hesapta olmayan durumların ortaya çıkması, araya giren tatiller, tatillerin uzaması, bir anda kişilerden istenen işlerin artması, çalışma programlarının sarkması gibi nedenlerden ötürü çekimler erteleniyordu. Hatta kimi çekimler hiç gerçekleşemedi.
Tüm bu süre zarfında iş değiştirenler, sevgili değiştirenler, taşınanlar, çocukları doğanlar bile oldu. Çekimler devam ederken ‘’benim de evden çalışan bir arkadaşım var’’ cümlesiyle başlayan paylaşımlarla bir ağ kurulmuş oldu. Yaklaşık bir yıl sonra projenin fotoğraf aşaması Ocak 2024’te tamamlanmış oldu. Toplamda elliden fazla kişiyle yapılan görüşmelerle başlayan proje 27 kişinin katılımıyla sonlanmış oldu. Böylelikle “Evden” projesine, farklı yaşlardan ve meslek gruplarından gelen aralarında akademisyen, yazılımcı, dans eğitmeni, reklamcı, gazeteci olan, farklı sosyal sınıflardan insanlar katkı sundu.
Kim bu insanlar?
Fotoğraf çekimleri bittikten sonra, projeyi somutlaştıracak ikinci bir adıma da ihtiyaç vardı. Kim bu insanlar? Gelecek, bütün belirsizliğiyle önümüzde dururken onların beklentileri, kaygıları nelerdi? Bu yeni çalışma sistemi ile birlikte duyguları, yaşam tarzları nasıl etkilendi? Sonuçta özel mülklerimiz de yeni misyonlarla birlikte farklılaşmıştı. Bireysel düşüncelere yer verme ihtiyacı doğunca da projeye dahil olan kişilere bir takım sorular soruldu: Yaptığın işi anlatıp kendi yaşamına dair düşüncelerinden söz eder misin? Günlerin evde nasıl geçiyor? Şu an sahip olduğun hayatın gelecek beklentilerinin neresinde yer alıyor ve düşlediğin bir hayatı yaşayabiliyor musun? Mutluluk hakkında ne düşünüyorsun ve kendini mutlu hissediyor musun? Kendini seviyor musun ve sevme nedenlerin neler? Bu soruların yanında aşk, doğa, siyaset, sanat genel anlamda hayat hakkında söylemek istedikleri şeyler için de kişilere özgür bir alan bırakıldı. Ve böylelikle “Evden” projesi tamamlanmış oldu…